Ağustos 2004 ayında yeni atandığım iş yerime katılmak üzere
Ankara'ya gitmiştim. Burada iki hafta çalıştıktan sonra yıllık iznime ayrıldım
ve 13 Ağustos 2004 Cuma günü evimin bulunduğu İzmit'e dönmek üzere Kızılay'da
bulunan bir yazıhaneden bilet aldım. Şansıma, ön sıralarda yer varmış; 2
numaralı bileti verdiler.
Akşam üzeri saat 20.00'de Ankara'dan İzmit'e hareket ettik.
Yanımdaki 1 numaralı koltukta oturan 26-27 yaşlarındaki gençle sohbet etmeye
başladım. Ulaş adındaki bu genç Ankara'ya nişanlısını ziyarete gelmiş,
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde ikamet ediyormuş. Gölcük'de bulunan ünlü bir
otomotiv fabrikasının boya bölümünde çalıştığını söyledi ama, aslında
elektronikçiymiş. Bir meslek yüksek okulunun elektronik bölümü mezunu olduğunu
söyledi.
Bir süre sohbet ettikten sonra söz döndü dolaştı, uzun yolda
bir otobüsün ön koltuklarında seyahat etmenin ne kadar güzel olduğuna geldi.
Evet, insan gözleri hiç yorulmadan ön koltukta etrafını seyrederek hoşça bir
yolculuk yapabiliyordu.
- "Söz ön koltukta yolculuk etmekten açılmışken size
annemin teyzesi ile ilgili bir anı anlatayım" dedi Ulaş.
- "Sizi dinliyorum" dedim.
- "Annemin yaşlı bir teyzesi var, otobüslerde ön
koltukta seyahat etmeyi çok seviyor. Daha doğrusu arka koltuklarda yolculuk
yaparsa midesi bulanıyor, kusacak gibi oluyor. Bu yüzden de mutlaka ön koltukta
boş yer varsa bilet alıyor. Neyse, bir gün annemin teyzesi gerçekleştireceği
bir yolculuk için bir firmaya ait otobüsün en ön koltuğuna, 1 numaraya ait bir
bilet almış. Otobüs perona girince de gitmiş otobüse yerine oturmuş. Otobüsün
hareket saati geldiğinde orta yaşlı bir bey gelmiş ve teyzeye
"hanımefendi, lütfen kalkar mısınız, o koltuk bana ait" demiş. Önce
şaşıran teyze hırsla adama "ne münasebet" demiş. "Ben bu koltuğun
parasını verdim, biletim de cebimde; hiçbir güç beni bu koltuktan
kaldıramaz" demiş. Bunun üzerine adam "sür o zaman otobüsü de
gidelim" demiş. İyice şaşıran teyze "Aaaa, delinin zoruna bak; ben
şoför müyüm" demiş. Gülmeye başlayan adam "şoför değilsen benim
koltuğumda ne işin var teyze?" deyince iyice şaşıran bizim koca teyze
şaşkınlıkla bir sağına, bir soluna, bir de önüne bakmış ki ne görsün; önünde
kopkaca bir direksiyon ve bir sürü düğmeler. Meğer bizim teyze aceleyle otobüse
bindiğinde 1 numaralı koltuk diye şoförün sürücü koltuğuna oturmamış mı? Bir
anda kıpkırmızı olan koca teyzem özürler dileyerek sürücü koltuğundan kalkmış
ve koltuğun bir arkasında bulunan 1 numaralı koltuğuna oturmuş. Otobüs mola
verdiğinde inen yolcular birbirlerine teyzemi göstererek gülüyorlarmış.
Ulaş'la birlikte gülüştük. Hoş bir anıydı ama herhalde benim
başıma böyle bir olay gelseydi yerin dibine batardım.
Teyzesinin yapacağı
yolculuklarda daha dikkatli olması dileğiyle hoşçakalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder