11 Kasım 2009 Çarşamba

35 nci madde açılımı

35 nci madde açılımı

Geçen hafta yazdığım “Alkol kullanmak suç değil, sarhoş olmak ise kabahat” konulu yazımdan sonra bir çok elektronik posta aldım. Okuyucularım konuyu biraz daha açmamı istemişler.

Hangi siyasi görüşten olursa olsun, başa geçen hükümetler, sıcak para olarak gördükleri bazı kaynakları kaybetmek istemezler. Ülkemizde Murat 124 kullanan da benzine aynı vergiyi öder, Mercedes kullanan da. Burada kişinin geliri değil, otosuna yakıt alırken hükümete ödeyeceği vergi önemlidir. Alkol tüketimi konusu da böyledir. Hükümetler alkolden yüksek vergi geliri elde ettiklerinden olsa gerek, tüketimini yasaklamazlar. Hatta son dönemlerde, daha fazla üretilsin, satılsın ve daha fazla vergi geliri elde edilsin diye özelleştirerek farklı şirketlere satıldığını pek çoğunuz biliyordur.

İşte, alkol tüketiminin devlete sağladığı bu yüksek vergi geliri nedeniyle, az önce de belirttiğim gibi iktidarı ele geçiren hiçbir parti, ister sağ, ister sol, isterse dinci kesimden olsun, bu güçlü kaynağı kurutmak istemezler. Bu nedenle ülkemizde mevcut hiçbir kanun alkol tüketimi ve kullanımını yasaklamamıştır. Sadece, ibadethanelere ve okullara belli mesafede olan yerlerde alkollü içeceklerin satışı kanunen yasaktır. Bazı yerlerde de satışı ve içilmesi, Belediye Encümeni tarafından oy çokluğuyla alınacak bir kararla kısıtlanabilir.

5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 35 nci maddesi, “sarhoş olup etrafını rahatsız edenlerin idari para cezasıyla cezalandırılacağına” hükmetmiştir. Dikkat edin; bu kanun alkol kullanmayı ve sarhoş olmayı “kabahat” olarak görmüyor. Yani alkol kullanmanın ve sarhoş olmanın bir idari yaptırımı yok. Çünkü evinizde içip, sarhoş olup kendi yatağınızda veya koltuğunuzda da sızıp kalabilirsiniz. Ne zaman ki, sarhoş olduktan sonra çevreyi rahatsız etmeye başladınız, işte o zaman asayişten sorumlu görevliler size idari para cezası uygulayabilirler. Bu aynı zamanda şu demektir: Evinizde; mutfağınızda veya balkonunuzda alkol kullandınız, bir süre sonra da sarhoş olarak naralar atmaya başladınız ve komşularınız da sizi şikayet etti. Şikayet üzerine evinize gelen görevliler, sarhoş olup olmadığınızı tespit ettikten sonra, eğer sarhoş iseniz, üzerine bir de çevreyi rahatsız ettiğiniz için 5326 Sayılı Kanun’un 35 nci maddesine atfen size idari para cezası yazabilirler. Yani kanunda mekan belirtilmemiştir. Kabahat, açık alanda da işlense, kendi evinizde de işlense kabahattir.

Ancak söz konusu kanunda bir eksiklik mevcuttur. Adli Tıp’ta % 100 promil ve Karayolları Trafik Kanunu’nda % 051 promil alkol ve üzeri “sarhoşluk” olarak tanımlanmasına rağmen, Kabahatler Kanunu’nda sarhoşluk olarak tanımlanacak bir promil sayısı mevcut değildir. O zaman yetkililer, bu kanuna göre ceza uygulamak istedikleri taktirde, Kabahatler Kanunu’na sarhoşluk alkol promil sayısı eklenene kadar, yasal olarak yürürlükte olan bu promil değerlerini baz almak zorunda kalacaklardır. Kişi, sahile çektiği arabasında alkol tüketip çevreyi rahatsız ediyorsa, yapılacak alkol testi sonucu kanındaki alkol oranı % 051 promil ve üzeri çıktıysa Madde 35 uygulanabilecek, yok eğer yaya ise, gene yapılacak alkol testi sonucu kanındaki alkol oranı % 100 promil ve üzeri çıktığı taktirde Madde 35 tatbik edilebilecektir. Nasıl ki bir trafik polisi % 051 promilin altında kan alkol değeri olan sürücüye ceza tatbik edemiyorsa, asayişten sorumlu görevli de % 100 promilin altında kan alkol değeri olan bir yayaya yasal olarak ceza tatbik edemez. Kabahatler Kanunu’nu kendine göre yorumlayıp ceza uyguladığı taktirde bu hususu yargıya taşıyarak haklarında kanuni işlem yapılmasını talep edebilirsiniz.

Çok elastik olan bu kanun nedeniyle bazen art niyetli olan veya alkol kullanmayı “günah” kabul edebilecek görevliler, bir lokantada yemek yerken tükettiğiniz bir bardak bira için lokanta çıkışında, veya oturup sahilde içtiğiniz bir kutu bira için size sarhoş olduğunuz gerekçesiyle Madde 35’ten ceza yazabilirler. Bu gibi bir olayla karşılaştığınızda, derhal bölgenizdeki Devlet Hastanesi’ne giderek oradaki hastane polisine başvurup adli tabip alkol muayenesi talep edebilir, buradan alacağınız rapor, Adli Tıbbın belirlediği yasal sarhoşluk sınırın altındaysa (% 100 promil), derhal “usulsüz ve keyfi” ceza yazılması nedeniyle iki nüsha dilekçe ile Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak cezanın iptalini, mülki amirliğe başvurarak da görevliler hakkında idari tahkikat yapılmasını talep edebilirsiniz.

Buradan sakın alkol tüketimini ve kullanımını teşvik ettiğim anlaşılmasın. Kişi alkol kullanır ya da kullanmaz; bu, onun kişisel tercihi olduğu gibi, alkollü içecek kullanmanın günah olup olmadığı da gene o kişinin kendi takdiridir.

Burada önemli olan kanunların, yasa uygulayıcılar tarafından usulsüz ve keyfi değil, doğru, hakkaniyetli ve adil olarak uygulanmasıdır. Zira bir gün adalet, haksız uygulama yapan görevliye de lazım olabilir.

Sağlıcakla kalın.

Hiç yorum yok:

DENİZ ASTSUBAY OKULLARI ÖĞRENCİLERİ, 43 YILDAN BERİ BENİM TASARIMIM OLAN ŞAPKA KOKARTINI KULLANMAKTALAR

Tüm kuvvetlere ait askeri öğrencilerin şapka kokartlarında Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden  ve yukarı doğru baktığı için bağımsız bir...