1983 yılında Ankara'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'nda görev yaptığım dönemde, o zamanlar yeni çıkan TAN Gazetesi'nin Yazı İşleri Müdürü Can Ataklı da karargahta Yedek Subay olarak askerlik görevini yapıyordu. Kendisiyle birlikte Merkez Daire Başkanlığı tarafından o dönemler faaliyette olan Donanma Vakfı adına çıkartılan POYRAZ isimli tabloid derginin ekibinde yer almıştım. Ben derginin Poyraz Mizah sayfasını hazırlıyordum; Ataklı da Günaydın Web Offset tesislerinde derginin baskı işlerini ayarlıyordu. O yıllarda Tan Gazetesi de fırtına gibi esiyordu. Hamalından, memuruna, bürokratına kadar herkesin elinde bir Tan Gazetesi vardı. Birgün Ataklı Tan Gazetesi'nin sırrını benimle paylaştı;
-"Günaydın Gazetesi'nin içinde paravanla çevrili bir bölümü Tan Gazetesi'ne ayırdık; yanıma da 4-5 eleman aldım. Yurtdışına giden arkadaşlara erotik dergi siparişi veriyorum. Dergiler geldikten sonra da içinden bazı sayfaları kopartıp bizim elemanlara veriyorum. Hadi bakalım resme göre bir haber uydurun diyorum. Başlıklar da çarpıcı olacak ha!"
"Bizim elemanlar da ilk göze çarptığında farklı anlamlar çıkartılacak "ARABINKİNİ GÖRDÜ, DUDAKLARI UÇUKLADI" gibi acayip başlıklar atıyorlar. Başlığı gören vatandaş, hatun Arabın nesini gördü ki diye merak edip gazeteyi alıyor, Haberin içeriğini okuduğunda ise petrol zengini arabın şişkin cüzdanını gördüğünü öğrenince de cık cık diye tebessüm ediyor. Ha, bir de gazetenin tirajını, sansür uyguladığımız erotik fotoğraflar arttırıyor. Hiç okuma yazma bilmeyen bile, cinsellik tabu olduğundan, sırf resimlere bakmak için Tan Gazetesi'ni satın alıyor. Bu da tirajı arttırıyor. Yani ben Tan Gazetesi'nin Türkiye'nin en çok okunan gazetesi olduğunu iddia etmiyorum ama şundan eminim ki, Tan Gazetesi sırf bu anlattıklarım nedeniyle şu anda Türkiye'nin en çok satan gazetesidir."
Can Ataklı haklıydı da. Gerçekten de o yıllarda Tan Gazetesi Türkiye'nin tirajı ve satışı en yüksek gazetesiydi. Yapılan uygulama etik miydi, değil miydi bu ayrı bir tartışma konusu ama, gerçek olan şuydu ki, Ataklı, cinselliğe aç olan vatandaşa, nabza göre şerbet veriyordu. Daha sonraki yıllarda Ataklı, haftalık bir dergiye verdiği röportajda Tan Gazetesi efsanesini o derginin okuyucularıyla da paylaşmıştı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
DENİZ ASTSUBAY OKULLARI ÖĞRENCİLERİ, 43 YILDAN BERİ BENİM TASARIMIM OLAN ŞAPKA KOKARTINI KULLANMAKTALAR
Tüm kuvvetlere ait askeri öğrencilerin şapka kokartlarında Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden ve yukarı doğru baktığı için bağımsız bir...
-
İlk kez 1970 yılında izlemiştim Uçan Adam Shazam'ı. Aktör İrfan ATASOY'un canlandırdığı, Killing (NOT-1) karakterinin baş düşmanı, k...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder