12 Eylül 2011 Pazartesi

İnternette hacker sorunu

Dünyada yaygın olan bir sosyal paylaşım sitesini, daha ülkemizde adı duyulmadan önce kullanmaya başlamış, bir de kendi adıma çizimlerimi paylaştığım bir hayran sayfası oluşturmuştum. Zaman içinde bu site ülkemizde de yaygınlaştı ve Türkçe dil desteğiyle kullanılmaya başlandı. Sosyal paylaşım sitesinin güzel yanları da yok değildi hani, 25-30 yıl önceki okul arkadaşlarınızı bile, eğer bu siteye üye iseler, kolaylıkla bulabiliyordunuz.

Yaklaşık altı ay önce sayfamda, ben yazmadığım halde sanki benim tarafımdan yazılmış gibi görünen yorumlar yazıldığını fark ettim. “Kimsin sen kardeşim?” gibi sorularıma,“İsmimi görüyorsun ya, ben senim” gibi abuk sabuk yanıtlar geliyordu. Sayfamı ele geçiren bu hacker, bir süre sonra, yaklaşık 800 kadar üyesi olan sayfamı tamamen hacklayarak kapattı.

Temmuz ayı başında kaybettiğimiz babamız, edebiyat dünyasının yakından tanıdığı bir isimdi; yayımlanmış bir çok eseri vardı. Babamızın vefatından iki ay sonra, bu meşhur sitenin arama motorunda arama yaparken, babamızın adına bir hayran sayfası açıldığını ve gerek benim, gerekse kardeşlerimin duvarlarında paylaştığı fotoğrafların bu sayfada da yer aldığını görerek, kardeşlerimden birisinin, kaybettiğimiz babamızın anısını yaşatmak için bu sayfayı açmış olabileceği düşüncesiyle, sayfanın “beğen” butonuna tıkladım ve sayfanın linkini, sayfayı beğenmeleri için babamın yakın birkaç arkadaşı ile 6-7 akrabamıza gönderdim. Onlar da sayfanın “beğen” butonuna tıklayarak sayfaya katkıda bulundular. Elimde, babamın “Şiirtüven” isimli kitabının kapağına ait taramalar vardı, ben de sayfada onu paylaştım.

Bir-iki gün sayfa seviyeli olarak ilerlerken, babamın arkadaşlarından olan ve internette onunla ilgili yazıları da bulunan değerli İ.O. ağabeyim sayfa yöneticisi oldu; ardından sadece müteveffa babamızı ve bizleri ilgilendiren, sayfayı beğenen ve beğenecek olanları hiç, ama hiç ilgilendirmeyen özel konular yazılınca, bu sayfanın kardeşlerimle bir bağlantısı olamayacağını anladım. Daha sonra sitede babamızın adına bir sayfa daha açıldı, ilk açılan sayfaya göre daha sade ve seviyeliydi, ona da “beğen” yazısına tıklayarak üye oldum ve bir önceki sayfanın ne kadar seviyesiz olduğundan bahseden bir yorum yazdım. Bu arada sevgili İ.O. ağabeyimden, ilk açılan sayfaya isteği dışında yönetici yapıldığına dair bir mesaj aldım. Kendisine, “benim de söz konusu sayfanın seviyesizliği ve özel bilgilerimizi vermesi nedeniyle o sayfadan ayrıldığımı, kendisinin de daha seviyeli olan ikinci sayfaya üye olmasını, ilk açılan ve daha sonradan açılabilecek olan sayfalara itibar etmemesini, seviyeli olan ikinci sayfanın kardeşlerimden birisi tarafından açılmış olabileceğini” yazdım.

Bu arada ilk sayfayı da yakın takibe almıştım. Bir gün sayfanın ismi, babamızın ilk adını da kapsayacak şekilde değişerek, profil bilgilerinde,  gerek babamızın, gerek benim ve kardeşlerimin politik dünya görüşümüzle hiç ilgisi olmayan sözler ifade edildi. Örnekleme yapacak olursam, nasıl Orhan Veli Kanık, “Orhan Veli”, Mehmet Raşit Öğütçü “Orhan Kemal”, Bumin Gaffar Çıtanak “Fikret Hakan” olarak tanınıp markalaştıysa, babamız da ilk adını kullanmadan “Ahmet Uysal” olarak tanınmış ve markalaşmıştı. Sonuna kadar sosyalistti. Hacker denen zat, ya bunları bilmiyordu, ya da çok iyi bilip, sayfayı farklı amaçlarla kullanmak istiyor olabilirdi. Belki de bir yerlerden kuyruk acısı vardı, zira birçok kişinin, hatta benim bile bilmediğim bazı bilgilere değinmişti. Kim bilir, belki bizleri birbirimize düşürmek istemiş de olabilirdi. Sanırım kısmen bunda başarılı da oldu, zira “beğen” yazısını tıklayarak üyesi olduğum, yukarıda daha seviyeli olduğunu belirttiğim ikinci sayfanın kim olduğunu bilmediğim ama tahmin ettiğim yöneticisi, hiçbir gerekçe göstermeden, beni üyelikten çıkardı.

Babamızın adına ilk açılan sayfanın yöneticisine mesaj atarak, “dünya görüşünü herkesin bildiği babamızın adı üzerinden siyasi çıkar sağlamaya çalışmamasını ve özel bilgilerimizin burada yayınlanmasının kendisine bir yarar sağlamayacağını, sayfayı kapattırmak için ilgili yerlere başvuracağımı” yazarak, sayfa altında mevcut “şikayet et” butonuna onlarca kez basarak, sayfanın kapattırılmasını sağladım.

Beni üyelikten çıkaran ikinci sayfa mı? Babamızın adı onuruyla yaşasın da, varsın onlar beni üyeliğe kabul etmesinler.

Kıssadan hisse: Face verdik, book’unu çıkardılar.

Kalın sağlıcakla.


1 yorum:

rüyalar lordu dedi ki...

İnternet ve sosyal ağlar... İnternet çok ilginç bir araç. Herkesi bir araya getirebildiği gibi herkesi birbirine de düşürebiliyor. Yolda görmeyeceğiniz hatta görmek istemeyeceğiniz, asla konuşmadığınız ve konuşmak istemeyeceğiniz insanların hepsi ordalar. Sosyal ağlar, forumlar, bloglar, siteler.. her yerdeler. Tabi bu bakış açısı karşılıklı, onlar da böyle düşünüyorlar. Onlar dediklerim de işte webmaster ya da programcılar tarafından etiketlendirilen adamlar; "lamer"lar (trol da diyorlar sanırım ama belki de o başka bir şeydir) oluyor. Bu adamlardan çok var. İnternet özgür bir platform ve hep de böyle kalmalı elbette. Ama işte yaşadığınız olayda bu hayran sayfasını açan adam sanırım bir lamer. Kendini işin uzmanı gibi gösterip aslında bu konu hakkında hiç bir şey bilmeyen ve cinlik peşinde olan adamlar bunlar. Benim de facebook um vardı ve kişi listemdeki bazı arkadaşlarımın saçma sapan şeyleri paylaştığını görüyordum. İşte örnek vereyim; arkadaşım profilinde sadece bunu paylaşmış ve şöyle diyor:
"(Bir kabe resmi) Allah rızası için paylaşın. Herkes müslüman görsün."

Bunu paylaşmak suç mu değil elbette.. ama takip ediyorum mesela nerden gelmiş bu paylaşım, bakıyorum saçma sapan bir sayfadan. Yahudilere sövüyor, hristiyanalra sövüyor felan.. Tabi benim arkadaşım ki onu fırçaladığım için kaldırmıştı onu :) haklısın diyerek, bunu bilmiyor. Arkadaşı gönderiyor ve paylaş diyor o da saf gibi paylaşıyor. Ama altındaki ırkçılık ve milliyetçilikten haberi yok. Bunun gibi bir sürü örnek var. Valla ben kapattım Facebook umu.. Sosyal kalacaksam ya mail kullanıyorum sadece ya da Google nin yeni servisi Google Plus ile paylaşıp yazıyorum ne yazıp paylaşmak istiyorsam.

Sizin dediğiniz bu olay hep olacak platform farketmiyor maalesef. Kontrol edebilen kimse yok. Olmamalı da sadece biraz hassas olmalılar bunlara ev sahipliği yapan platformlar. Yani eğer şikayet ediliyor ve iletişime geçiyorsa kullanıcılar buna gereken hassasiyeti göstermeliler. Çünkü kontrol denen olay bu platformun varoluşuna aykırı. İçeriğini tamamen kullanıcıların oluşturduğu bir platform. Elbette ırkçı söylem ve düşünceler, hakaret içeren sayfalar zaten barınamaz ki bunun için sözleşmeleri bile var. Gerçi olsa da farketmiyor bunu yapan adam yapıyor yine yapacağını. Karşında kuzu olan klavyenin arkasında aslan kesiliyor ne hikmetse.

DENİZ ASTSUBAY OKULLARI ÖĞRENCİLERİ, 43 YILDAN BERİ BENİM TASARIMIM OLAN ŞAPKA KOKARTINI KULLANMAKTALAR

Tüm kuvvetlere ait askeri öğrencilerin şapka kokartlarında Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden  ve yukarı doğru baktığı için bağımsız bir...