6 Ocak 2010 Çarşamba

Zincirin eksik halkası ve strateji


Zincirin eksik halkası ve strateji

Toplam Kalite Yönetimi (TKY) konusunda radikal bir yatırım yapmak isteyen iş yerleri, mutlaka ve mutlaka iç müşterilerini (çalışanlarını) motive etmeli, yönetime onların da fikirlerini dahil etmeli ve küçük ödüllendirmelerle (örneğin, arkadaşlarının yanında, başarısından dolayı onu överek veya küçük bir ikramiyeyle taltif ederek) motive etmelidir.

Büyük masraflara girilerek iç müşterilere verilen TKY eğitimlerinden sonra, tamamen dış müşterilere odaklanarak, iç müşteriler sistem dışına itildiği taktirde, elinizde bulunan kalite zincirinin bir baklası eksilecek, bunu onarmaya çalıştığınız taktirde, kopan baklanın yerine yeni bir bakla ekleneceği yerde, iki bakla birbirine iple bağlanarak, geçici bir önlem alınmasına neden olacaktır. Bu, eşittir; kalitenin düşmesi ve dış müşterinin memnuniyetinin sona ermesiyle sonuçlanacaktır. TeKaYe=Hikaye olmasını istemiyorsanız, aman dikkat!

Strateji nedir?

Toplam Kalite Yönetimi konusunda çalışma yapmak isteyen kurumlar ve iş yerleri, öncelikle kendilerine uygun bir strateji belirlemeli ve bu konunun uzmanı olan stratejistlere danışarak, çalışanlarına verecekleri eğitimleri, strateji uzmanının koordinesinde gerçekleştirmelidirler.

28 yıllık değerli dostum, strateji uzmanı sayın Haluk Ünaldı’nın, KOBİ EFOR Dergisi’nin Kasım 2002 sayısında yer alan bir yazısına göre strateji, “başarılı olanı taklit etmek değil, farklı olanı yaratmaktır.” Yani strateji, bir planlama süreci değil, yaratma sürecidir.

Bakınız Ünaldı strateji konusunda daha neler söylüyor ve neler öneriyor:

“Strateji, geleceğe dönük öngörüler yapmak değil, sağlıklı öngörüler doğrultusunda geleceği yönlendirebilmektir.

Strateji, değişime kolaylıkla adapte olabilecek beceriyi geliştirmek değil, değişime liderlik etmektir.

Strateji, bir yarışta en başarılı olmak üzere performansı arttıracak teknikleri geliştirmek değil, kolaylıkla birinci olunabilecek yarışı seçmektir.

Strateji, becerilerimize bağlı olarak girebileceğimiz en iyi üniversiteyi seçmek değil, vizyonumuza uygun üniversiteye girebilmemizi sağlayacak beceriyi geliştirebilmektir.

Strateji, sevdiğimizin bize sadık kalması için yöntemler bulabilmek değil, aynı yöntemleri bizim için bulmak üzere onun, gece gündüz düşünmesini sağlayacak ortamı yaratmaktır.

Strateji, rakip baskısı altında kalındığında, bu baskıdan kurtulacak teknikleri geliştirmek değil, rakibin üzerinde sürekli olarak baskı kurabilecek yöntemleri bulmaktır.

Strateji, bir şirketin kriz ortamında hayatta kalmasını sağlayacak şartları bulmak değil, aynı kriz ortamında rakipler yok olurken, kârını ikiye katlayabilecek yöntemi bulmaktır.

Strateji çok yoğun bir rekabet ortamında, rakiplerden daha başarılı olacak pazarlama yöntemlerini bulmak değil, hiç rekabetin olmadığı bir pazar bulmaktır.

Strateji, Türkiye’nin turizm gelirlerini % 5-10 arttırmak değil, hiç ülke dışına çıkmamış ve çıkmayı da düşünmeyen yabancıları Türkiye’ye getirebilecek ortamı hazırlamaktır.

Strateji, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne on sene sonra nasıl girebileceği konusunda fikir üretmek değil, Avrupa Birliği’nin temsilcilerinin Türkiye’yi birliğe katılmaya ikna etmek üzere, Ankara’da karargâh kurmalarını sağlayabilecek yöntemi bulmaktır.

Strateji, her ne olursa olsun, farklı bir şeyler yaratmak değil, vizyonumuz, misyonumuz ve ilkelerle uyumlu olarak, seçilmiş değerlerimize sadık kalmak üzere başarılı olmaktır.”

Ve, sayın Ünaldı bu konudaki düşüncelerini, “Unutulmamalıdır ki hayat, elimizde hangi kartlar olduğu değil, elimizdeki kartları nasıl oynadığımızdır” diye sonlandırıyor.

Kişisel ve kurumsal gelişime ihtiyacı olanlar, strateji uzmanı Haluk Ünaldı’ya, http://www.paradigmam.com/ veya mailto:halukunaldı@kobi-efor.com.tr elektronik posta adresinden ulaşabilirler.

Sağlıcakla kalın.

Hiç yorum yok:

DENİZ ASTSUBAY OKULLARI ÖĞRENCİLERİ, 43 YILDAN BERİ BENİM TASARIMIM OLAN ŞAPKA KOKARTINI KULLANMAKTALAR

Tüm kuvvetlere ait askeri öğrencilerin şapka kokartlarında Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden  ve yukarı doğru baktığı için bağımsız bir...