23 Mayıs 2008 Cuma

Geçmişiyle Yaşayan Adam

Geçmişinde yaşadığı olayın, doğru ya da yanlış olduğunu yargılamayı hiç düşünmedim. Çünkü tarih onu çoktan yargılamıştı. Önemli olan, onun kendi anılarına sahip çıkmasıydı.

Geçmişiyle, saçları ve yorgun yüzüyle geride bıraktığı 60 küsur yılın bütün yorgunluğunu bedeninde taşıdığını hissedebiliyordunuz. Kendisiyle bir tesadüf sonucu tanışmıştım. Adı Erol Ege’ydi. İlk duyduğumda bu isim kulağıma hiç de tanıdık gelmemişti.

Bir arkadaşıyla ortak aldıkları, eski ve küçük bir tekneyi, İzmit Körfezi’nin güneyinde karaya çekmişler, adam etmeye çalışıyorlardı.

Bir gün bana açılarak kendisini anlattı. 1963 yılında Kara Harp Okulu II nci sınıfında, yani o yıllarda Harp Okulları iki yıl olduğu için son sınıfında öğrenciymiş. Az sonra anlatacağı olay olmasaymış, o sene mezun olup teğmen çıkacakmış. 21 Mayıs 1963 tarihinde Kara Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir’in ihtilal komitesinde yer almış ve bastırılan ihtilal sonrasında diğer ihtilal üyeleri gibi yargılanarak hapis cezası almış ve Harp Okulu’ndan atılmış. Hapis cezasını çektikten sonra değişik yerlerde çalışmış, bir süre Sydney’de kalmış ve sonra emekli olmuş.

İzmit’li olduğunu söyledi. Bu yüzden, kürkçü dükkanı misali İzmit’e dönmüş. Zamanının büyük bölümünü arkadaşıyla birlikte teknelerini onarmakla geçiriyorlardı. Ara sıra karşılaştıkça oturup konuşuyorduk. İyi bir dinleyici olduğum için sürekli harbiye yıllarını anlatıyor, anlattıkça da sanki o günleri tekrar yaşıyordu. Aradan geçen uzun yıllara rağmen Kuleli’de ve Harbiye’de aldığı hiçbir eğitimi ve arkadaşlarının adlarını unutmamış, unutamamıştı.

Velhasıl, hoş bir insandı Erol Ağabey. O günlere bir daha dönemeyecek olsa bile, acı tatlı anılarıyla geçmişine saygı duyuyordu. Kendisiyle barışıktı. İnsanları, yaşamayı ve eğlenmeyi seviyordu.

Zaman zaman karşılaşıyor, bazen de uzaktan onun teknelerine gidişini izliyordum. Düşünüyorum da, eğer geçmişe geri dönebilmek mümkün olsaydı ve Erol Ağabey okuldan atılmasaydı, belki de bugün çok farklı bir konumda ve ortamda yaşıyor olacaktı. Ve, belki de ben onu hiç tanıma imkanı bulamayacaktım.

Geçmişinde yaşadığı olayın, doğru ya da yanlış olduğunu yargılamayı hiç düşünmedim. Çünkü tarih onu çoktan yargılamıştı. Önemli olan, onun kendi anılarına sahip çıkmasıydı.

Seni tanıdığım için memnunum Erol Ağabey. Sait Faik’in dediği gibi “bir insanı sevmekle başlar her şey”. Dilerim en kısa sürede bana anlattığın düşünü gerçekleştirir, anılarını bir kitapta toplarsın.

Bekliyorum.

Hiç yorum yok:

DENİZ ASTSUBAY OKULLARI ÖĞRENCİLERİ, 43 YILDAN BERİ BENİM TASARIMIM OLAN ŞAPKA KOKARTINI KULLANMAKTALAR

Tüm kuvvetlere ait askeri öğrencilerin şapka kokartlarında Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden  ve yukarı doğru baktığı için bağımsız bir...